Erduran

Thursday, February 21, 2008

İHMAL

Yok Traviandı yok facebook'tu falan derken bizim emektar blogu unuttuk.Faacebookta poker yüzünden çok zaman harcadım,travian ise başka bir başbelası browser oyundu.Neyse sonunda oyun bitti de kurtuldum.Bir oyun insanın hayatını bu kadarmı etkiler,aman uzak dursun benden artık böyle oyunlar.Artık yine bloguma dönüş yaptım,bu arada motorumu ve boardumu sattım.Güle güle cbf 150 ve güle güle nidecker board,artık kısmet olursa seneye yeni boardum ve yeni motorumla karda ve asfaltta sürüşlerime devam ederim.Her iki oyuncağımı da sahibinden com vasıtasıyla sattım, okuyanlara bu siteyi tavsiye ederim ,kolaylıkla alıcı bulup satış yapabilirsiniz.

Saturday, September 01, 2007

1 EYLÜL 2007 MOTOR TURU




1 Eylül Cumartesi ,oldukça sıcak bir Silivri günü, şiddetli rüzgar olmasına rağmen güneş kavuruyor.Ufak bir motor gezisi yapalım dedik ve Güner'le saat 13:00 gibi yola çıktık.Rotamız yine köy yolları üzerindeydi.Gazitepe ve Kadıköy'ü geçtikten sonra Elbasan'da çay molası verdik.O anda bizim gibi motorcu bir arkadaşa denk geldik, o da yolu soruyordu, biz de çağırdık bizimle bir çay içti ufak bir sohbetten sonra biz yola koyulduk.Eski günleri yadetmek adına Çakıl köyüne gittik, orada eskiden uçtuğumuz bir tepe vardı,oraya tırmandık bir kaç foto çekildikten sonra, Ovayenice,Ortaköy,Kavaklı üzerinden tekrar Silivri'ye döndük, yaklaşık 70 km süren bu keyifli haftasonu gezimiz de böylelikle sona erdi.

Friday, August 24, 2007

NEMİ VE ALBANO GÖLLERİ











ROMA_VATİKAN





































SPQR,Vatikan Cumhuriyeti,St.Piedro Katedrali,Colosseum,Forum Alanları,Piazza Navona ve nice meydanlar,Villa Borghese,Remus ve Romulus,Fontana Di Trevi,Via Condotti,Piazza Spagna aklımda kalanlar

SİENA







Siena çok ilginç bir şehir, bütün binalar ortaçağdan kalma.Her yıl at yarışları düzenleniyor.Hangi mahallenin atı kazanırsa o mahallenin temsilcisi o sene şehrin belediye başkanı oluyor ve bu çok eski bir gelenek.Yarışlar eyersiz atlarla yapılıyor, ve bayağı sakatlıklar yaşanıyor,çünkü itme kakma düşürme herşey serbest.

PİSA




FLORANSA














































Michelangelo,Leonardo Da Vinci,Bandini,Medici Ailesi,Ufizzi Sanat Galerisi,Ponte Vecchio,Duomo,Rönesans,Sanat,Eser,Şaheser

VENEDİK






















Burada her ayrıntıyı anlatmam mümkün değil ancak aklımda kalanlar,,İç çekme köprüsü,Rialto köprüsü,San Marco meydanı,Engizisyon mahkemeleri,Dük Sarayı,Giacomo Casanova,sular,kanallar,gondollar,gondollar,her köşede gondollar(ama gezi fiyatları el yakıyor)

9-16 TEMMUZ 2007 İTALYA

Sonunda uzunca bir aradan sonra tekrar bloga yazabiliyorum.Bu yazımız yoğun düğün trafiğiyle geçiyor ,fakat yinede biz bir fırsat yaratarak,hızlı bir kararla temmuz ayında bir İtalya turuna katılmaya karar verdik ve bunu gerçekleştirdik.Genel olarak turdan kalan izlenimlerimiz olumlu.Memnun kaldık mı ,tabiki ; ancak biraz yorucu ve yoğun tempoda geçmesi olumsuz olan tek yönü idi. İtalya bana göre tam bir sanat şehri, her köşede bir sanatçı yada bir eserle karşılaşıyorsunuz.Özellikle rönesans döneminden kalma eserler (yapı,heykel,tablo,köprü,çeşme vs) tek kelimeyle mükemmel.Sanata ilginiz varsa bence ilk gitmeniz gereken yerdir.Ama yok abi beni hiç sarmaz diyenlerdenseniz, İtalya'yı hiç denemeyin derim.İnsanları genelde sıcakkanlı,iletişim pek problem değil, hiç dil bilmeseniz bile anlaşabileceğinizi düşünüyorum.Bizim turumuzun kötü yönü otellerimizin şehir merkezlerine çok uzak olmasıydı, bu sebeple gece yaşantısını pek görme fırsatımız olmadı, gerçi akşam otele döndüğümüzde çok yorgun oluyorduk, ama yinede oraları gece de gezmeyi isterdim

Wednesday, June 20, 2007

TUĞBERK&BURCU





























Sonunda Tuğberk kardeşimizi de everdik, 5 yıllık fakülte dönemimiz boyunca yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmeyen Tuğberk'in bu mutlu gününde yanında olmak beni de çok mutlu etti.Lafı fazla uzatmaya gerek yok resimler herşeyi anlatıyor, tüm mutluluklar sizinle olsun, yüzünüzdeki gülücükler hiç eksik olmasın........

Kankiler birarada







Düğün vesilesiyle biraraya gelen eski fazlaca biriken muhabbetlerin tadına doyum olmadı ve bu hep birarada tatil olayını geleneksel hale getirip, heryıl yapmaya karar verdik, hepimiz çok güzel olacağı kanaatindeyiz, farkında değilmişiz ama, ne çok özlemişiz birbirimizi ve o eski muhabbetlerimizi ;ben şimdiden gelecek yıl yapacağımız plan için sabırsızlanıyorum,,,

ODAMIZ











Mayıs ayında Tuğberk-Burcu çiftinin düğünleri dolayısıyla Antalya'ya gittik, e haliyle ufak da bir tatil yapmış olduk, ancak bu tatilin benim için en güzel yönü,uzun zamandır görmediğim fakülteden arkadaşlarımla birlikte bir kaç gün geçirmek oldu.Düğünün yapıldığı otelde konakladık, oldukça orjinal bir odası bulunan (Osmanlı tarzı) otelin turistlerin çok ilgisini çektiğini düşünüyorum fakat reklam olmaması amacıyla otelin ismini vermiyorum....

HONDA CBF 150


Tembellik diz boyu, baktım da blogu güncellemeyeli,epey bir zaman olmuş, geçen zaman içindeki yeniliklerle yazılara devam.Nisan ayında Süleyman Memnun Motosiklet okulunda katıldığım 2 günlük motsiklet eğitim kursundan sonra sonunda 19 mayıs 2007 cumartesi günü motorumu aldım.Kendisi 150 cc'lik Honda ve siyah, resimde görülmektedir.Şimdilik, köy yollarında ve şehir içi ufak turlarla idare ediyoruz, hayırlısı inşallah ileride daha büyüklerini alıp Türkiye turu yaparım...

Monday, April 23, 2007

Dönüş yolunda


15 nisan pazar günü artık dönüş günümüz gelmişti, öğlene doğru uyanıp Bahçelide İkbal'e kahvaltı etmeye gittik, bu arada İkbal ismini bu firmanın kurucusuna M.K.Atatürk vermiş, bunu yeni öğrendim.Uzun ve keyifli bir kahvaltıdan sonra,Silivriye doğru yola çıktık, Cuma günü üstümde tişörtle sıcak bir havada gelmiştik, lakin tarih 15 nisan olmasına rağmen, Ankara çıkışında dolu,ve Cankurtaran mevkiinde ise -1 derece sıcaklık ve kar yağışı bizi bekliyordu.Endişelendiğim Bolu dağı geçişi ise sorunsuzdu, o bölgede hava açıktı.İzmit civarında ise hızla ilerlerken trafik birden durdu ve bütün araçlar otoyol dışına yönlendirildi.Tabi bu da bağlantı yolunda ve devamında aşırı bir yoğunluğa sebep oldu,İzmit şehir merkezine girip ,10 km ilerleyip tekrar otoyola bağlanmamız1,5 saat aldı.Tekrar otoyola bağlandığımız da ise gördüğümüz yanmış otobüs hem moralimizi bozdu, hemde yoldan çıkarılmamızın sebebini anlamamızı sağladı.Gece saat 22:00 sularında Silivriye varabildik, bir haftasonu macerası daha son bulmuştu, ve ertesi gün ne yazıkki Pazartesiydi...hemen yatıp uyuduk......