Erduran

Wednesday, December 28, 2005

Teleferik

Uludağ'a her iki günde teleferikle çıktık , hava açık olduğunda çok güzel manzaralar eşliğinde bir yolculuk oluyor.Gidenlere mutlaka bir kez dahi olsa tavsiye ederim.Teleferik istasyonu yanında araç park edilebilecek bir otopark mevcut.Haftasonları akşam 7 haftaiçi ise akşam saat 5'e kadar teleferik çalışıyor.


Cumartesi günü ilk iş olarak Deniz ve Nihan'a ders vermek için bakınırken Fethi Hocayla tanıştık.Uzun yıllardır kayak eğitmenliği yapan Fethi Kök sağolsun bizlere çok yakın ilgi ve alaka gösterdi.Önce pist başında ve daha sonra pistte devam eden eğitim sonunda artık Deniz ve Nihan kendi başlarına kayabilecek duruma geldiler.Teşekkürler Fethi Hoca...

Kayak sezonunu sonunda açabildik


Bu yıl karların geç yağması sebebiyle aralık sonu gelmesine rağmen dağlarda kar kalınlığı yeterli seviyeye ulaşmamıştı.Geçtiğimiz haftasonu meteodan alınan güzel haberleri dikkate alarak dağa gitmeye karar verdik.Cuma iş çıkışı Deniz'le buluştuk ve Bursa'ya yola çıktık.Sanırım 23:00 civarlarıydı Bursa'da olduk.Gece biraz muhabbetten sonra sabah her taraf karla kaplı bir şekilde uyandık.Ben ,burda böyleyse dağda nasıldır acaba diye ve teleferiğe kadar gidebilecek miyiz endişesiyle biraz tedirgin oldum.Ama neyseki ana yollarda kar falan yoktu.Evden kahvaltı falan derken çıkmamız bayağı bir geç oldu.Dağa çıktığımızda saat 12 civarıydı.Önce Deniz ve Nihan'a birer eldiven satın aldık.Daha sonra ben onlara bir hoca buldum.İkisi de kayağı yeni öğreneceklerdi.Ben onları hocayla başbaşa bıraktıktan sonra, bir yıldır kaymamış olmanın özlemiyle boardumla ufak ufak ısınma turları atmaya başladım.

Wednesday, December 14, 2005

Yaklaşık bir ay önce yamaçparaşütü camiasından arkadaşlarım, Yurdaer Etike, Serdar Durna , ve Avni Ozan Defender arazi araçlarıyla Asya turuna çıktılar.Şu anda İran'dalar ve Turks on Air sloganıyla yollarına devam ediyorlar.İnternet sitelerini sürekli güncelleyen arkadaşları sizlerin de takip etmenizi tavsiye ederim.Oldukça güzel fotolar, anılar var...Arkadaşlarıma buradan başarılar ve keyifli yolculuklar dilerim

Tuesday, December 06, 2005

Bahçe



Seminerden sonra Müjgan ,Ayten Deniz , Pınar ve ben Bahçe restauranta gittik.Karnımız iyice acıkmıştı.Bir de dev ekranda Beşiktaş maçına denk gelince iyice keyfim yerine geldi.Kendime fajita sipariş verdim , etin de güzel olması önemli bir faktör ama yemek gerçekten güzel hazırlanmıştı,yanında patates dilimleri ve birayla çok güzel geldi.İlk yarıda Beşiktaşın 3 golü de yemeğin tadına tat kattı.Sohbet ve maç eşliğinde güzel bir 2 saat geçirdik.Restoran gerçekten güzel dekore edilmiş, haftasonları cuma cumartesi canlı müzik var,ayrıca bar kısmı var.Rastladığım tek göze batan şey girişte yazan "canlı müzik 5 milyon" gibi bi ibareydi??Servis güzel, fiyatlar makul, yemekler lezzetli ,yine gelecek ben.....

ZrO2



Geçtiğimiz pazar günü Sönmez Medikal ile Tekirdağ'dan bir laboratuarın işbirliğiyle düzenlenen seminere gittik.Seminerde İstanbul Üniversitesin'den bir profesör zirkonyum esaslı kronlardan bahsetti.Gayet yararlı bir konuşma oldu.Çeşitli vaka örnekleri görme şansımız oldu.Seminer Tekirdağ Yelken İhtisas Kulübün'de düzenlendi.Ben Pınar'la Tekirdağ'a gittim ve orada Müjgan ve Ayten'le buluştuk.Pınar'la Ayten Maxiya biz de Müjgan'la seminere girdik.Biz girdikten az sonra sınıf arkadaşlarımız Barış ve Özge daha sonra da Alpaslan geldi.Deniz ise ancak seminerin ikinci yarısına yetişebildi.Deniz kendisine yeni bir kar montu almış.Kayağa gitmeyi sabırsızlıkla bekliyor.Benim de board evde yatıp duruyor daha henüz sezonu açamadık. Seminerin 2. yarısını da bitirdikten sonra yemek için Bahçe restauranta gittik.

Friday, December 02, 2005

maç vesile oldu


Geçtiğimiz haftasonu, GS-FB maçı dolayısıyla Tuğbek Antalya'dan geldi.Ctesi sabah uçaktan indi ve benim ona yol tariflerim sonucu Silivri'ye ulaştı.Yaklaşık 5-6 ay olmuştu görüşmeyeli.Konuşacak epeyce şey birikmiş.Şansına hava da çok güzeldi.Ctesi gündüz biraz sahil turu yemek falan derkan akşamı ettik.Akşam Pınarı da alarak Garden de yemek yemeğe gittik.Biz okul yıllarından derinlere indikçe,Pınar faltaşı gibi açılan gözleriyle bizi dinledi.Okul zamanları çok eğlenirdik.O yıllarda güldüğüm kadar hayatımın hiçbir zamanında gülmedim.Kasıklarımız ağrıyana kadar nefessiz kalarak gülerdik.Şimdi artık herkes bir yana dağıldı ve bir şekilde kendi hayat mücadelesini sürdürüyor.Geriye dönüp bakınca güzel anılarla dolu bir 5 senenin Ankara'da bırakılmış olduğunu görüyorum.Yemekten sonra biraz daha Tuğberkle dolaşıp sonra eve gittik.Pazar günü kalklıp kahvaltı ettikten sonra , Pınar ben ve Tuğberk İstanbula yola çıktık.Önce Tuğberkin dayısının evine çantasını bıraktıktan sonra, Mecidiyeköye yöneldik.Ancak o civarda çok yoğun bir trafik olduğundan epey zaman kaybımız oldu.Biraz da İstanbulda gezeriz diye düşünmüştük ancak ,sadece Cevahire girip bişeyler yiyebilecek kadar zamanımız kalmıştı.Karnımızı doyurduktan sonra Tuğberkle vedalaştık ona başarılar diledikten sonra onu stada uğurladık.Biz de Pınarla biraz mağazalara bakındıktan sonra ,Emreyi aradık, evde olduğunu öğrendikten sonra ona uğramaya karar verdik.Emre evine çok güzel bir projeksiyon sistemi kurmuş, sinema gibi tv izliyor.Onda da biraz oturup sohbet ettikten sonra Silivri'ye döndük.Malesef Tuğberk şanssız günündeydi ve GS yenildi.Eve varıp varmadığını öğrenmek için aradığımda bile sesi dövecek gibiydi.Neyse maç vesile oldu görüştük sonuç olarak.Önümüzdeki haftasonu Silivriden arkadaşlar bilet ayarlamışlar, Cem Yılmaz'a gitmeyi planlıyoruz.En son 7-8 sene önce gitmiştim, bakalım bu sefer nasıl bir şov bizi bekliyor..