Erduran

Wednesday, August 31, 2005

Girne Kalesi



İlk gün otelden çıkıp sahilde bir tur attıktan sonra Girne Kalesini gezmeye karar verdim.Girne Kalesi benim bugüne kadar gördüğüm en büyük kale.Miamrisi çok etkileyici, kuleler , zindanlar ve daha birçok bölümden oluşuyor.Tarihinde İngilizler,Luzinyanlar,Venedikliler,Bizanslar,Osmanlılar tarafından ele geçirilen kale, halen çok sağlam durumda.Resimde kalenin kuzey yüzünü yani denize bakan tarafını görüyorsunuz.Bir de kalenin önünde demirli, eski yılları anımsatan bir tekne vardı onu da görüntülemek istedim.Bu tekne ile isterseniz yat turuna çıkmanız da mümkün..

Girne yolunda



Ercan havaalanından yaklaşık 40 km. mesafedeki Girne'ye hareket ediyoruz.Takside çekilen fotoda ileride Beşparmak sıradağları gözüküyor.Girne adanın kuzey sahilinde Beşparmak dağların kuzey tarafında bir şehir.Trafik burda soldan işlediği için ilk defa bir arabanın sol ön koltuğunda yolcu olarak yolculuk yapıyorum.Girneye geldiğimizde ilk olarak otelime yerleşiyorum(AnadolOtel)Çevreyi keşfe çıktığımda Kaleiçi denen Liman boyunu geziyorum.Bu bölgede cafe , bar ve restoranlar mevcut.Hava son derece sıcak 40 derece civarı.Sokaklarda fazla oyalanmadan Girne Kalesine yöneliyorum...

İstanbul semalarında



İşte uçağımız uçuşa başladı ve yükseliyoruz.Suratımdaki sarı renk kalkış stresinden kaynaklanıyor,ve birazdan geçecek.Paraşütte bile bu kadar strese girmiyorum.Yaşlanınca sanırım uçağa binmekte daha da zorlanıcam.Uçağın penceresinden çektiğim fotoyu büyütüp baktığınızda aşağıda marmara deenizi ve tuzla sahili görülüyor, biraz içerilerde çok net olmasa da Sabiha Gökçen havaalanı gözüküyor.

Yine düştüm yollara


27 ağustos cumartesi günü İlkay ve Sibel çiftinin düğününe Kıbrıs'a gitmek için evden çıktım.Sabah 6'da Silivri birlik otobüsünde yolculuk ederken güneşin doğuşu harika bir manzara oluşturmuştu,hemen makinama sarıldım ve görüntüledim...

Tuesday, August 09, 2005

Çanakkale Boğazı


Dönüş yolunda eşsiz Çanakkale Boğazı manzarasını izliyoruz, karşı tepede Dur Yolcu! anıtı ve hemen alt sol köşede Kilitbahir kalesi görülüyor...

Dönüş yolunda daha medeni bir deniz aracındayız

Kamyon kasalarının arasında garip kalmış arabam

Çanakkale geçilmez


30-31 temmuz tarihlerinde Altınoluk'a bir haftasonu seyahatimiz oldu.Altınoluk çok şirin bir tatil beldesi.Edremit körfezinde yer alıyor,ve Ankara ve İstanbul'lu bir çok ailenin yazlık mekanı durumunda.Gayet nezih bir yer olan Altınoluk'un geceleri de epey hareketli.Esas değineceğim konu gidiş yolunda Çanakkale boğazını aşma maceramız.Gelibolu'dan Lapseki'ye geçmek için limana geldiğimizde bineceğimiz geminin , bir gırgır olduğunu farkediyoruz.Bildiğimiz arabalı vapur veya feribotların aksine buna geri geri biniyoruz, binerken de gacırt diye arabanın altını kazıyoruz.Limana girerken bizden 1ytl. aldılar , arabayı tekneye bindirdik , hemen bir eleman geldi camları sildi ona da 1 ytl verdik.Sonra arabadan indik başka bi arkadaş geldi 10ytl istedi ona da tamam dedim , sonra sordum dedimki limana ilk girdiğimizde 1 ytl aldılar , o nedir,,"o ayakbastı parası abi" dedi.Haydaa nereye geldik böyle yaw.Bizim arabayı da tam 3 kamyaon kasasının arasına koydular.Tek şöför kapısı açılıyor, ondan da az göbekliysen hayatta inemezsin.Neyse bi şekilde arabadan kendimizi dışarı attık,dedik ki bi yere oturalım bi çay falan içelim.Yine meşhur elemanlardan birine soruyorum,
- Kardeş oturacak yer nerde var, hani şöyle boğaz manzarasında bi çay falan içsek
- Oturcak yer yok abi , bu böyle!!!
Neyse deyip arabaların arasında dolanıyoruz , ama boğaz çok çalkantılı ve teknede filika, can yelek vs. hiçbişey (,çayı geçtim,) yok...Tedirgin bir şekilde yolculluğumuzu tamamlıyor ve dönüş yolunda Çanakkale -Eceabat hattını tercih etmeye karar veriyoruz.

Friday, August 05, 2005

Hacettepe havacılık


Resimde kulübümüzün yeni pilotlarından biri, kalkış esnasında görülüyor.Hacettepe her zaman olduğu gibi yine canavar gibi pilotlar yetiştirmeye devam ediyor....Kulübün internet sitesini(Hacettepe Havacılık) link olarak ekledim gerçekten görülmeye değer...

Gürsu'da kalkış pisti ve kamp alanına tesis kuruluyor



Pilotların ve gelen misafirlerin yararlanabilmesi için , Gürsu'da kalkış pisti ve kamp alanına şirin bir ahşap tesis kuruluyor.Yıllardır binlerce yabancı ve yerli pilotun gittiği Ölüdeniz'de(babadağ) bir çivi çakılmazken , Gürsu 2 sene içinde çok iş başarıyor.Buradan girişimci Gürsu Belediye Başkanına alkışlar....

Gürsu Belediyesi'ne teşekkürler


22-24 temmuz 2005 tarihleri arasında 2. si düzenlenen Gürsu belediyesi yamaçparaşütü şenliği çok güzel geçti, bu organizasyonda emeği geçen tüm belediye çalışanlarına,belediye başkanına ve Cumhur Dilek'e(the organisation man) teşekkür ederim.

Tuesday, August 02, 2005

ORMANLI




Sert kuzeyli rüzgarların estiği yaz günlerinde Ormanlı daima İstanbullu yamaçparaşütçülerinin buluşma adresi olmuştur.Çevresi ova arazi olan İstanbulun nadir uçuş yerlerinden biridir.Avrupa yakasında Silivrinin kuzeyinde kalan ve Çatalca'nın bir köyü olan Ormanlının bir de plajı vardır.Karadeniz sahili olması dolayısıyla yüksek dalgaların oluştuğu plaj özellikle yüzme bilmeyenler açısından ciddi bir risk taşımaktadır.Plajın bulunduğu yerde arabayla ulaşabildiğimiz kalkış alanımız var.Denizden 40-50 metre yukarıda olan bu kalkış alanı sola ve sağa doğru toplamda 14 kilometre boyunca yarlar şeklinde devam etmektedir.Bu hattın tamamını uçuş esnasında kullanabilmekteyiz.Rüzgar hızının20-30km. arasında olduğu günlerde saatlerce havada kalmak mümkündür.İnişleri genellikle kalkış yaptığımız alana yapmaktayız ancak zorunlu hallerde oldukça geniş olan kumsala da iniş yapılabilmektedir.Yazın özellikle günbatımından sonra katil sivrisinekler ortaya çıkar ve saldırıya geçerler.Korunmamın tek yolu günbatmadan önce uçuşu tamamlayıp paraşütü katladıktan sonra bölgeyi hızla terketmektir.Ormanlı konumu itibariyle gittiğinizde uçamasanız bile canınızın sıkılmayacağı bir yerdir, denize girebilir, mangal yakıp piknik yapabilir,veya plajdaki çaybahçesinde püfür püfür esen gölgede içeceğinizi yudumlayabilirsiniz.

Monday, August 01, 2005